Emekli öğretmen Yaylalı, Atatürk’ü ilk kez Sivas’ta, küçük bir çocukken görmüş ve o gün başlayan bağlılığını, ilerleyen yaşına rağmen hala taze tutuyor. Şaban Yaylalı’nın hayatındaki en önemli anılardan biri, 1926 yılında Erzurum’a giderken Atatürk’ün köylerine uğramasıydı. Yaylalı, bu ziyareti şu sözlerle anlatıyor: “Atatürk köyümüze geldiğinde, köylülerle uzun uzun sohbet etti. O dönemde biz ahırların içinde yaşıyorduk. Mustafa Kemal bize yeni ev yapılması için yardım sözü verdi. Köyümüzde gördüğüm bu büyük lider, hayatım boyunca hafızamda yer etti.”
Yaylalı’nın anlattığı bu hikaye, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında Atatürk’ün halkın sorunlarına nasıl duyarlı bir şekilde yaklaştığını gözler önüne seriyor.
“Atatürk’ün Vefat Haberi Hayatımızı Duraksattı”
Şaban Yaylalı, İstanbul’da okuduğu yıllarda Atatürk’ün vefat haberini aldığında yaşadığı derin üzüntüyü de unutamıyor. 10 Kasım 1938’de Türk bayrağının yarıya indirildiğini gördüğünde yaşadığı şoku şöyle dile getiriyor: “O gün, puslu bir hava vardı. Öğleden sonra derslere girmemizi istediler ama kimse derse odaklanamadı. Herkes donmuş gibiydi; böylesine büyük bir kaybı nasıl karşılayacağımızı bilmiyorduk.”
Yaylalı, bir gün sonra arkadaşlarıyla birlikte Dolmabahçe Sarayı’na giderek Atatürk’ün naaşına saygı duruşunda bulundu. Dolmabahçe’de yaşanan yoğun duyguları anlatan Yaylalı, “Ağlayan, bayılan insanlarla doluydu her yer. Kimse kimseyi görmüyordu; herkes sadece Atatürk için oradaydı,” ifadelerini kullandı.
“O, Bize Bir Vatan Teslim Etti; Artık Böyle Bir Lider Gelmeyecek”
19 Kasım 1938’de Atatürk’ün naaşının Ankara’ya uğurlanışına da tanıklık eden Şaban Yaylalı, bu anı asla unutamıyor. İstanbul Gülhane Parkı’nda top arabasının arkasında toplanan binlerce insanı, yabancı ülke temsilcilerini ve gözyaşlarına hakim olamayan halkı gördüğünde hissettiği duyguları dile getiriyor: “Atatürk, bize bir vatan bıraktı. Onun ardından sadece ‘Neden gidiyorsun?’ diye soruyorduk. Böyle bir lider daha gelmeyecek.”
Yaylalı’nın aktardığı bu tarihi anılar, Mustafa Kemal Atatürk’ün yalnızca Türk halkı için değil, dünya için de ne kadar büyük bir lider olduğunu hatırlatıyor.