Narin Güran’ın ölüm nedeni açıklandı! Asfiksi nedir
Narin Güran’ın ölüm nedeni açıklandı! Asfiksi nedir
Narin Güran’ın korkunç ölümüyle ilgili gazeteci İsmail Saymaz’dan önemli açıklamalar geldi. Adli tıp raporu detayları aktaran Saymaz’ın açıkladığı Asfiksi ne demek?
Narin Güran cinayeti üzerine Adli Tıp Kurumu tarafından alınan DNA örnekleri detaylı bir şekilde analiz ediliyor. İsmail Saymaz, Diyarbakır’da katledilen Narin Güran’ın otopsi raporunun tamamlandığını belirtti.
İsmail Saymaz, katıldığı bir televizyon programında, otopsi raporunun “bu akşam itibariyle” tamamlandığını ve raporun “Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığında” olacağını ifade etti. Rapordan elde edilen bulguların yarın inceleneceğini sözlerine ekledi.
Narin Güran’ın ölümünde asfiksi tespit edildi. Saymaz, bu bulgunun “yüzüne ve boynuna yapılan basınç sonucu boğularak öldürme” anlamına geldiğini açıkladı. Narin’in boğularak öldürüldüğünü vurguladı.
Saymaz, Narin’in kaçırıldığı gün öldürüldüğüne dair önemli bulguların olduğunu belirtti. Ayağında meydana gelen kopukluğun, yabani hayvan ısırması sonucu oluştuğunu söyledi. Ayrıca, Narin’in ayağında hayvan ısırıkları olduğu tespit edildi.
İsmail Saymaz, Narin Güran’ın vücudunda tecavüz veya cinsel saldırıya dair bir bulgu tespit edilemediğini açıkladı. Ancak, bu durumun bu eylemlerin gerçekleşmediği anlamına gelmediğini, küçük kızın vücudunun tahrip olması nedeniyle detayların netleşemediğini sözlerine ekledi. Ayrıca, Narin’in bedende başka birine ait DNA saptanmadığını belirtti.
Saymaz, Adli Tıp raporu hakkında fazla bilgi vermedi. Ancak, rapordaki imzaların tamamlanmak üzere olduğunu ve yarından itibaren raporun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından inceleneceğini ifade etti.
İsmail Saymaz’a, “Narin’in ağzından çıkan sıvının Salim Güran’ın eline ve arabasına bulaştığı” iddiaları soruldu. Saymaz, bu tür iddiaların Adli Tıp raporunda yer almadığını ve gerçek olmadığını kaydetti.
Saymaz, polislere cinayet hakkında sorduğunda, “Elle boğma olayı planlı bir cinayet değildir. Genellikle fail tek kişidir ve cinsel amaçlı olabilir,” şeklinde konuştu. Tek kişinin olası bir tecavüz amacıyla hareket ettiği görüşünü paylaştı. Ayrıca, çocuk cinayetlerinin nedeninin alacak verecek gibi sebepler olamayıp, korkunç bir sebep olan tecavüz olabileceğini belirtti.
Asfiksi Nedir?
İsmail Saymaz’ın Narin Güran’ın ölüm nedeni olarak açıkladığı Asfiksi, oksijen yetersizliğinden kaynaklı boğularak ölmek anlamına gelir.
İsmail Saymaz’ın iddialarına göre Narin Güran asfiksi sebebiyle hayatını kaybetti. Dolayısıyla Narin, soluk alamayacak şekilde burnu ve ağzı sıkıca kapatılarak katledildi.
Asfiksi, oksijen yetersizliği sonucu vücudun hayati organlarına yeterli miktarda oksijenin ulaşamaması durumunu ifade eder. Yunanca kökenli bu terim, nabızsızlık anlamına gelir ve özellikle yeni doğan bebeklerde sıkça karşılaşılan bir sağlık problemidir. Asfiksi, hipoksi, iskemi, hipoksemi ve asidoz gibi çeşitli fizyolojik durumları beraberinde getirir. Bu durumlar, bebeklerin dokularının oksijen yetersizliği nedeniyle zarar görmesine ve hayati fonksiyonların bozulmasına neden olabilir.
Tıbbi alanda, asfiksi, genellikle boğulma ile ilişkilendirilir ve oksijen eksikliğinden kaynaklanan bir boğulma türü olarak tanımlanır. Bu durum, nabzın olmaması veya oksijenin yokluğu gibi ifadelerle açıklanır ve ciddi sağlık sorunları ile sonuçlanabilir. Asfiksi, sadece insanlarda değil, birçok canlı türünde de gözlemlenen bir sorundur. İleri vakalarda asfiksi, organ yetmezliğine ve ölüme yol açabilir, bu nedenle hızlı müdahale ve tedavi gerektirir.
Asfiksiye neden olabilecek faktörler arasında doğum sırasında yaşanan komplikasyonlar, plasentada yetersiz gaz değişimi, doğum öncesi veya doğum sırasında solunum yollarının tıkanması, kalp ve solunum sistemi hastalıkları gibi çeşitli etkenler bulunur. Ayrıca, çevresel faktörler, solunum yolu enfeksiyonları ve travmalar da asfiksinin gelişmesine katkıda bulunabilir.
Yeni doğan bebeklerde asfiksi, ciddi bir sağlık sorunu olarak değerlendirilir ve zamanında tanı konulması hayati önem taşır. Asfiksi kriterleri ve tanısı, bebekte görülen belirtiler ve klinik bulgular doğrultusunda belirlenir. Amerikan Obstetri ve Jinekoloji Birliği tarafından belirlenen kriterler, asfiksinin erken tanısı için rehberlik eder.
Asfiksi tanısı, doğum sonrası ilk 16 ila 72 saat içinde konulmalıdır. Tanı sürecinde, bebekteki solunum zorluğu, cilt renginde değişiklikler, kas tonusunda azalma ve reflekslerde zayıflama gibi belirtiler gözlemlenir. Laboratuvar testleri ile hipoksi, asidoz gibi metabolik durumlar da değerlendirilmektedir. Erken tanı, çoklu organ yetmezliği riskini azaltmak ve uygun tedavi yöntemlerini başlatmak için kritiktir.
Asfiksi tedavisinde, öncelikle bebeğin solunum ve dolaşım fonksiyonları stabilize edilmeye çalışılır. Oksijen terapisi, mekanik ventilasyon ve ilaç tedavileri gibi yöntemler uygulanabilir. Ayrıca, beyin fonksiyonlarının korunması için soğuk terapi gibi ileri tedavi yöntemleri de kullanılabilir. Tedavi sürecinde, multidisipliner bir yaklaşım benimsenir ve bebek yoğun bakım ünitelerinde izlenir.
Asfiksi, özellikle yenidoğan bebeklerde belirgin belirtiler gösterir. Bu belirtiler arasında:
Solunum zorluğu: Bebeğin hızlı veya düzensiz nefes alması.
Hipoksemi: Kandaki oksijen seviyelerinin düşmesi.
Asidoz: Vücudun fazla asit üretmesi sonucu pH dengesinin bozulması.
Nabızsızlık: Kalp atışlarının zayıf veya düzensiz olması.
Cilt renginde değişiklikler: Bebeğin soluk, mavimsi veya morumsu bir cilt rengine sahip olması.
Kas tonusunda azalma: Bebeğin kaslarının gevşek ve zayıf olması.
Reflekslerde zayıflama: Doğum reflekslerinin azalması veya kaybolması.
Kaynak: Al-Ain Read More
Kaynak ALINTI: Diyar21.Com Read More
About Author
