Sicilya da Sel! Daha Bitmedi!
Sicilya’nın Catania şehrinin yakınlarındaki Acireale’de sel, 140 milimetre yağmur birkaç saat içerisinde Sicilya’nın doğusunda hayatı felce uğrattı ve onlarca araba telef oldular, evlere sular bastı. Messina ile Catania yolu nehire döndü, yer yer arabalar sele kapıldılar ve kilometrelerce sel ile sürüklendiler.
9 Kasım 2024 Tarih’inde Catania yakınlarında sel.
Bu gibi tabiat olaylarına alışmamız lazım. Artık uluslararası basın bu gibi sel felaketlerini pek yazmıyor. Ölü yok ya. Ben yayınlama ve halkı aydınlatma taraftarıyım. Yakında Akdeniz ülkelerinde gökten hayvanlar ve balıklar da düşebilecektir. Kurbağa ya da balık yağmurlarında şu ana dek ileri sürülmüş olan en iyi teoriye göre, bir su kütlesi üzerinde küçük bir kasırga oluşur. Bu tür kasırgaya su hortumu denir ve genellikle şiddetli bir fırtınadan önceki yüksek basınçlı sistem tarafından tetiklenir. Böyle bir durumda, o bölgede yaşayan balık ya da kurbağa gibi canlılar suyla beraber hortumun içine çekilirler.
Su hortumları, son derece nadir olmasına rağmen, yüzlerce veya binlerce mil boyunca hareket eder. Fırtına karaya çarptığında enerjisinin bir kısmını kaybeder ve yavaşlar. Basınç düşer. Sonunda, bulutlar taşıdıkları suyu serbest bırakır. Bu esnada da beraberinde getirdiği canlılar da gökyüzünden yere düşmeye başlar. Bunlar genellikle oldukça hafif olan kurbağa ve balık gibi su canlılarıdır.
Gökten düşen hayvanların sonu elbette genellikle ölüm olur. Ancak, bazen kurbağaların şansı yaver gider. 2005’te Sırbistan’da küçük bir kasabada kurbağa yağmuru ardından, insanlar evlerinden dışarı çıktığında suya geri dönmeye çalışan kurbağalarla kaplı sokaklarını görmüşlerdi.
2013: Örümcekler – Brezilya: Örümcek fobisi olanlar için gerçekten zor bir durum. 2013 yılında, binlerce küçük ve büyük örümcek gökten düşmüş ve hızlıca ördükleri ağlar ile toprağın üstünü tamamen kapatmışlardı. Üstelik bu ilk değildi. Daha önceden de Brezilya, Avustralya ve hatta ABD’nin bazı bölümlerinde örümcek yağmuru görülmüştü.
2010 – Balıklar, Lajamanu, Avustralya: Lajamanu, Avustralya’daki Tanami çölünün sınırında bulunan bir çöl kasabası. Bu kasabanın üzerine 2004’te ve 2010’da olmak üzere iki kere balık yağdı. Üstelik 2010 yılında olan balık yağmuru iki gün boyunca durmadı.
2009 – Kurbağa, Japonya: Japonya’nın Ishikawa bölgesindeki bazı kentlerde gökten ölü kurbağa yağdı. Ölü kurbağa yağmurunun 48 saat sonra Hakusan kentinde de görüldüğü yetkililerce bildirildi. Bilim insanları, şiddetli fırtına ve deniz hortumlarının kurbağa ve balık gibi hayvanları alıp başka bir yere yağdırabileceği açıklamasını getirirken, Kanazawa Meteoroloji Gözlemevi yetkilileri, bölgede şiddetli bir rüzgâr kaydedilmediğinden kurbağaların nasıl geldiğini anlayamadıklarını belirttiler.
Kırmızı Yağmur Olayı
Kan yağmuru olarak da bilinen kırmızı yağmur, bu durumla karşılaşan bir çok kişiye bir kıyamet alameti gibi gözükecektir. Sonuçta gökten düşen kırmızı yağmur damlaları ve kan gölüne dönüşen su birikintileri ürkütücü bir görüntüdür. Ancak bu tamamen doğal bir durumdur.
Kan yağmurunun açıklamalarının arasında hayvansal nedenler, volkanik kül ve toz dağılımı gibi çeşitli teoriler var. Bu teoriler arasında en yaygın olanı çöllerden taşınan tozlara işaret ediyor. İngiltere yılda birkaç kez kan yağmuru ile yüzleşmek zorunda kalıyor.
Sahra’ya daha yakın olan İspanya ve Güney Fransa gibi Güney Avrupa’da ise daha yaygın olarak görülüyor. Hava durumu uzmanları bu durumdan, Sahra Çölü’ndeki fırtınaların sorumlu olduğunu düşünüyor. Yağmurun rengi ise tozdaki demir oksit miktarına göre değişiyor. Aslına bakarsanız bu yağmurların kum rengi veya kahverengi olma olasılığı daha yüksek.
Tornadik Su Hortumları
Tornadik su hortumları genellikle canlıları su kütlelerinden kaldırıp karaya bırakmaktan sorumludur.
Bu, bir hortumun su yüzeyinde oluşması ve balık veya kurbağa gibi hayvanları alıp uzak mesafelere taşıyabilen bir huni oluşturmasıyla meydana gelir.
Yukarı Akımlar
Gök gürültülü fırtınalarla ilişkili güçlü yukarı akımlar, hafif hayvanları da taşıyabilir. Daha soğuk havanın alçalmasına ve hayvanların yere geri salınmasına neden olana kadar onları atmosfere çekerler.
2001, Kerala eyaletinde kırmızı yağmur
Ancak kan yağmuru başka nedenler sonucunda da oluşacaktır. 21 Temmuz 2001’de, güney Hindistan’ın Malabar bölgesinde yaşayanlar yüksek sesli bir patlama duydular ve bir ışık parıltısı gördüler. Kısa bir süre sonra da kırmızı renkli bir yağmur yağmaya başladı. Bu yağmur yaklaşık iki ay kadar devam etti ve bir çok yerde su taşkınlarına neden oldu. Bir çok bölge sakini için bu dünyanın sonunun geldiğinin bir habercisiydi. Bu kan yağmuru üzerinde en çok konuşulan ve araştırılan olduğu için de bize ilginç cevaplar verdi.
Kırmızı Yağmurun Nedeni Bir Kuyrukluyıldız mı?
Araştırmacılar, 1818, 1846, 1872, 1880, 1896 ve 1950’de benzer kırmızı yağışlara dikkat çekti. Kimyasal analiz, kırmızı yağmur suyunun karbon, silikon, kalsiyum ve magnezyum içerdiğini gösterdi. Bu, bilim insanlarına bir ipucu verdi. Sonucunda bu yağmurun nedeni bir kere daha çöllerle ilgili olarak kabul edilecekti.
Suudi Arabistan’daki Rub’ al Khali çölü üzerinde şiddetli rüzgarların kaldırdığı büyük bir toz bulutu Umman Denizi üzerinden doğuya taşınmıştı. Bu mantıklı bir açıklama olsa da kimi bilim insanları aynı fikirde değildi.
Bunların başında, 2001 yağmurları sırasında Kerala’daki Mahatma Gandhi Üniversitesi’nde bulunan iki fizikçi Godfrey Louis ve Santhosh Kumar vardı. Bu ikili yaptıkları mikroskobik incelemeler sonucunda da başka bir şey daha keşfettiler. İnceledikleri şey sadece toz değildi. Canlı biyolojik hücrelerdi.
Louis ve Kumar’ın en sıra dışı keşfi, bu hücrelerin çekirdeği olmadığını ve DNA gibi genetik materyalleri bulunmadığını keşfetmeleriydi. Bu şaşırtıcı bir keşifti. Sonuçta ortada genetik materyali olmayan canlı hücreler vardı. Kerala’nın kırmızı yağmuru, Dünya’nın kendi biyosferinden gelmiş hiçbir şeye benzemiyordu. Bu durumda geriye kalan tek seçenek bu dünyanın dışı gibi gözüküyordu.
SONUÇ
Bundan sonra ister küresel ısınma deyin, ister iklim değişikliği deyin bu gibi anormal hava olaylarını daha sık göreceğiz. Buna hep beraber hazırlanalım. Artık ABD nin ortasında olduğu gibi hortum olaylarına da neredeyse heryerde karşılaşacağız. Akdenizde ısı yüksek kaldığı sürece her soğuk hava ile karşılaştığında aşırı yağışlarla (DANA olaylarıyla) karşı karşıya kalacağız. Yani aşırı yağışa, atmosferin üst tabakalarındaki soğuk havanın, çok hızlı yükselen Akdeniz kaynaklı sıcak ve nemli hava ile çarpışması yol açması ve nemli rüzgarların, yüksek irtifadaki karasal rüzgarlarla desteklenerek, çok hızlı yükseldiği ve daha yüksek irtifalara ulaşması. Uzun süre yüksek irtifatta kalan inanılmaz yağış kitelsinin aniden yeryüzüne yağması olayı.
Karada tabiatı katliam ettik, denizleri mahvettik, alçak atmosferdeki havanın da içine yaptık. Şimdi ne ekersen onu biçersin zamanı.
Ödeyeceğiz.
Bu makaleyi hazırlarken değişik kaynaklardan bilgiler aldım.
Sicilya da Sel! Daha Bitmedi! yazısı ilk önce Bodrum Gündem üzerinde ortaya çıktı.
Kaynak: bodrumgundem.com
Kaynak ALINTI: Diyar21.Com Read More